Uzun yıllar önce, İsrail kralı Davut, Tanrı Sözü hakkındaki duygularını dile getirmiştir. "Sözün adımlarım için çıra, yolum için ışıktır" demiştir (Mezmur 119:105). Kim olusanız ya da nerede olursanız olun, karşı karşiya olduğunuz zorluk her ne olursa olsun ya da hangi kararı vermek zorunda olursanız olun, siz de Kral Davut'un sahip olduğu güvenceye sahip olabilirsiniz. Bu kurs, sadece Kutsal Kitap'ın nasıl yazıldığını anlamanıza değil aynı zamanda ona kendi hayatınızda da günlük bir kılavuz olarak nasıl güvenebileceğinizi anlamanıza yardımcı olacaktır.
Kutsal Kitap’ı çalışmanınızın sizin yaşamınız üzerindeki etkisi başka insanların hayatlarını da etkileyecektir. Bu derste Kutsal Kitap’ı çalışmanın kendinize ne yararı olacağını öğreneceksiniz. Bu derste şunları inceleyeceksiniz…Neden Kutsal Kitap'ı okumalıyız?, Bunun yararlarından bazıları nelerdir?, ve Tanrı Sözü'nü düzenli bir şekilde etüt etmenin önemini anlamak
Tanrı’nın bize Kutsal Kitap’ı nasıl verdiğini hiç düşündünüz mü? Melekler tarafından yazılıp birisinin onu “bulması” için mi bekletildi? Bunun yerine [Tanrı], adına Kutsal Kitap dediğimiz Kitap'ı bize vermek için hayatın her kesiminden, sıradan insanlar kullandı ve kitabın tamamlanması yüzlerce yıl sürdü. Bu kişilerin yazılarının birbirine uyumu ve birbirini onaylaması hiçbir zaman değişmeyen Tanrı’ya bir tanıklık oluşturmaktadır.
Kutsal Kitap da, aradığımızı bulabileceğimiz şekilde düzenlenmiştir. Kutsal Kitapımızın yayıncıları bunu biliyorlardı. Hangi çeviri olursa olsun, bölümler ve ayet numaraları aynıdır, öyleki kimse istediği şeyi ararken “kaybolmasın.”
Bu derste Kutsal Kitap re-feranslarını nasıl bulup yazabile-ceğimizi ve istediğimiz konu ve ayetleri bulmamıza yardımcı olan kaynak kitapları nasıl kullanabileceğimizi öğreneceğiz.
Tarih kitapları bizlere kahramanlarından söz ederler, ama Kutsal Kitap zamanın sıradan insanlarını da içerir. Bu hikayelerin önemi diğerlerinkinden daha az değildir, çünkü bunlar bize Tanrı’nın halkıyla ilişkisi hakkında berrak bir resim sunarlar. Eski Antlaşma’nın kitapları beş ana konu içerir. Ders 3’te kitapların daha küçük ayrımları olan bölümler ve ayetleri gördük. Şimdi ana bölümlere ya da sınıflamalara bakacağız.
Yeni Antlaşma yazıldığı sırada, Eski Antlaşma hakkındaki resim epey değişmişti. Peygamberlerin günü geçmiş bitmişti ve insanların birçoğu ruhsal şeylere karşı ilgisizdi. Tanrı’nın, Oğlu’nu dünyaya böyle bir zamanda göndermesi bir rastlantı değildi. Yunanlılar müjdeyi bildirmek için ortak bir dili, Romalılar da müjdecilik için koruma ve özgürlükler sağlamışlardı..
Hemen hemen her Mesih İnanlısı eninde sonunda “Kutsal Kitap’ın doğru olduğunu nereden biliyorsun?” sorusuyla karşılaşır.
Bu yeni bir soru değildir. İnsanın ilk ayartılması Tanrı Sözü’ne bir saldırıyla başlamıştı. Yılan kılığında olan Şeytan, Havva’ya, “Tanrı gerçekten ....dedi mi?” demişti (Yaratılış 3:1). Şeytan hala aynı şüpheyi önermektedir, “Tanrı gerçekten bunu söyledi mi?”